Fikret Ataç, Antalya’da 27 Mart 2018 günü sürdüğü araç ile park halindeki bir araca çarptı. Polis olay yerinde alkol muayenesi yapmak istedi lakin Fikret Ataç buna karşı çıktı. Polisle ortasında çıkan tartışma sonucunda Ataç elleri gerisinden kelepçelenerek grup aracının art koltuğuna oturtuldu.
Yaşananlar polis tarafından hazırlanan tutanakta şöyle anlatıldı:
02.15 sıralarında kaza ihbar geldi. Aracın yanında kaldırım üzerinde oturmuş , elinde kutu bira bulunan ve alkol almaya devam eden şahıs görüldü. Şahsın küfürler ettiği, bağırdığı görüldü. Kimlik ibrazı istendiğinde memurun yakasından tutarak itti. “Siz kimsiniz lan o.ç. sizin maaşınızı ben veriyorum. Adam mı öldürdük lan diye bağırdı. Sıkıntı kullanarak, kelepçe takılarak etkisiz hale getirildi. Aracın nezarethane kısmına konuldu.
“CUMHURBAŞKANINA HAKARET ETTİ”
Bu sırada tekrar polis memurlarına hakaret ve tehditler ile Cumhurbaşkanına hakaret içeren kelamlar, üzere sözler ve küfürler etti.
Gelen yardımcı takıma de küfretti. Aracın içinde kapıları, camları tekmelemeye başladı. Bahse husus küfürler ve hakaretler trafik grubunun yaka kamerası tarafından da detaylı halde kayıt altına alındı.
“ÜZERİNDEN 1 ABD DOLARI ÇIKTI”
Şahsın üst aramasında 1 ABD doları çıktı. Olay yerinde alkol aygıtına üflemedi. Polikliniğe intikal ettirildi. Burada da alkol ölçümü, kan alımı ve muayeneye müsade etmedi. Sanayi Polis Merkezi’ne götürüldü. Savcının talimatı ile Eğitim Araştırma Hastanesi’ne intikal ettirildi. Araç içinde tekmelemeye devam etti. Hastanede de kan alınmasına müsade etmedi. Tekrar karakola götürüldü.
İKİ RAPOR ORTASINDAKİ FARK
Hatanede 03.22’de düzenlenen isimli olay bildirim formunda, “sağ kaş kenarında, her iki bilekte ve boyun bölgesinde yüzeysel sıyrıklar mevcut. Alkolmetre ölçümü ve ayrıntılı muayene yapılamadı. Tetkik için sevkedildi. Süreksiz tabip raporudur” sözleri yer aldı.
Hastanenin sonraki gün 16.00’da hazırlanan isimli olay bildirim formunda ise birinci rapora ek olarak sırtta yaygın, sağ kolda, sol bacakta ekimoz tespit edildi.
“TUVALET MÜSAADESİ VERMEDİLER, ÜZERİME YAPTIM”
Fikret Ataç sonraki gün avukatı eşliğinde verdiği sözde olayı şöyle özetledi:
“Gece 11 sıralarında… 4 tane kutu bira içtim… gece saatlerinde… aracım ile seyir halinde… çarptım… Otomobil sahibinin komşusu olan bir adam geldi. Polisi arayacaklarını söyleyip beni iteklediler. Polis memurlarına tutanak tutmalarını istedim, beni takım otomobiline bindirdiler. Takım aracının art kısmında kafesli alanda, beni kolumun gerisinden kelepçeli olarak uzun mühlet beklettiler. Tuvalete gitmeme müsade etmediler. Bu nedenle altıma yaptım.
Sabah üzeri üzerimi değiştirdim. Hastaneden darp cebir raporumu alarak merkezinize geldim. Olay ile ilgili bileklerimde kelepçe izi vardır… İsmini bilmediğim beni merkezinize getiren polisin tespit edilmesi durumunda beni sabaha kadar beklettiğinden gereksinimlerimi gidermediğmden davacı ve şikayetçiyim.”
Fikret Ataç 27 Mart 2018 günü vazifesi yaptırmamak için direnme cürmünden hakkında isimli denetim uygulaması talebi ile sevk edildiği Antalya 4. Sulh Ceza Hakimliği’ndeki sorgusunda argümanları ile ilgili rastgele bir ek beyanda bulunmadı. Sözünü tekrar etti.
“CUMHURBAŞKANINA HAKARETTEN TUTUKLANDI”
Fikret Ataç, Cumhurbaşkanı’na hakaret kabahatinden tutuklandığından misyonu yaptırmamak için direnme kabahatinden hakkında isimli denetim uygulaması talebinin reddine karar verildi.
Başsavcılık 18 Nisan 2018’de vazifesi yaptırmamak için direne ve hakeret uçlarından Fikret Ataç hakkında iddianame düzenledi.
Mahkemede, “Ben yalnızca alkolmetreyi üflemek istemedim. Zıt kelepçe takmak istediler. Ben katil olmadığımı neden zıt kelepçe yapıyorsunuz, dedim. Küfür etmedim. Ben memurlara hiç bir biçimde sıkıntı kullanmadım.
“6 AY 7 GÜN HAPİS”
Ancak yargılama sonunda Ataç’a kamu görevlisine direnme cürmünden 6 ay 7 gün mahpus cezası verildi. (Karar hala Yargıtay tarafından inceleniyor.)
Öte yandan Başsavcılık, Fikret Ataç’ın şikayeti üzerine başlattığı soruşturma sonunda polisler hakkında kovuşturmaya gerek olmadığına karar verdi.
Bu evrede Ataç, Anayasa Mahkemesi’ne ferdî müracaatta bulundu.
İKİ SIHHAT RAPORU ORTASINDAKİ FARK DEĞERLENDİRİLMEDİ
Anayasa Mahkemesi şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:
Soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına ait kararda da tek bir sıhhat raporuna dayanılarak kıymetlendirme yapıldığı, gözaltından çıkış raporunda yer verilen yeni yaralanma tespitine yönelik rastgele bir açıklama ve kıymetlendirme yapılmadığı görülmüştür. Bu bilgiler ışığında soruşturma makamınca soruşturma sonucunda verilen kararda müracaatçının tezlerinin tersine yaralanma biçimine ve nedenine yönelik makul ve objektif bir açıklama getirilmediği değerlendirilmiştir.
Başvurucunun gözaltında güvenlik güçlerinin fizikî şiddetine maruz kaldığı tezi bakımından üstte yapılan tüm tespitler doğrultusunda gözaltında yaralanmasına ait olarak kamu makamlarınca makul bir açıklama yapılmadığı dikkate alınarak makûs muamele yasağının ihlal edildiği değerlendirilmiştir.
Bu etaptan sonra makûs muamelenin nitelendirilmesi bakımından yapılan kıymetlendirme sonucunda olayın kuralları ve sıhhat raporundaki tespit edilen yaralanmanın niteliği de dikkate alınarak şikâyet konusu olayın insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele olarak nitelendirilmesi uygun görülmüştür.
HÜKÜM: İNSAN HAYSİYETİYLE BAĞDAŞMAYAN MUAMELE
Anayasa Mahkemesi şu kararı kurdu:
- Kolluk vazifelilerinin fizikî şiddetine maruz kalınması nedeniyle insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine ait argümanın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
- İnsan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için tekrar soruşturma yapılmak üzere kararın bir örneğinin Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
- Başvurucuya net 60 bin TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ait başka taleplerin REDDİNE,
- Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 22/9/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.