Bir ülkenin ekonomik manada en büyük yatırımının insan gücü olduğunu ifade eden İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Günümüzde ülkelerin kalkınmasında, büyümesinde en kıymetli faktörün insan gücü olduğunu ve iktisat düzgüne gittiğinde nüfusun arttığını, iktisat berbata gittiğinde ise nüfusun azaldığını belirten Milletvekili Kabukcuoğlu şöyle konuştu:
* Ülkemizde de büyümenin yükseldiği yıllarda çocuk doğurma sayısı artmıştır. 2002’de doğurganlık suratı 2,4 iken günümüzde 1,7’ye düşmüştür. Bu sayı tıpkı vakitte, kalkınma suratının düştüğü yıllara denk gelir. Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanının ‘3 çocuk isterim’ telaffuzunu klişeleştirmeye çalıştıysa da artık bu kelam hayal olarak kalmıştır. AKP doğurganlık suratını 2,4’te tutmayı becerememiştir. Sayın Cumhurbaşkanı ve AKP hükümetinin maharetsiz ülke idareleri, ülkemizi yoksullaştırmakla kalmamış, nüfusun sabit kalması için gereken binde 2,1’in altına düşmüştür.
“6 YILDA BİR ARPA UZUNLUĞU YOL ALINAMAMIŞTIR”
Konuşmasında AKP hükümetini eleştiren YETERLİ Parrti Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, AKP hükümetinin 20 yılında çocukların nereden nereye geldiğini de özetledi. Kabukcuoğlu şöyle konuştu:
* Çocuklar doğuştan paktır. Kabahat işleyen çocuğun sanık olarak değil de ‘suça sürüklenen çocuk’ olarak tanımlanması, çocuğu hata işleyen bir hatalı olarak görmeyip, onun suça sürüklendiğini kabul edilmesidir. Çocuğun korunması sağlanmaya çalışılır. Şayet küçük yaşta çocuk hatalı duruma düşüyorsa çocuğun bunda kusuru yoktur.
* Çocuğu bu duruma düşüren, dezavantajlı çocuğu tespit edip, vaktinde gerekli önlemleri almayan hükümettir. Suça sürüklenen çocukların sayısını tam bilemiyoruz. Elimizdeki bahsin en müspet kanıtı güvenlik ünitelerine gelen sayılardır. Buna nazaran, 2015 yılında suça sürüklenen çocuk sayısı 133 bin 662 iken, 2021’de hala 132 bin 943’tür. Yani 6 yılda hükümet bir arpa uzunluğu yol almamıştır.
“CİNSEL İSTİSMAR CÜRÜMLERİ 4 KAT ARTTI”
Konuşmasında çocuk istismarındaki artışa da değinen Milletvekili Kabukcuoğlu şunları söyledi:
* Çocuklarımızla ilgili en hüzünlü negatif bilgilerden birisi maalesef çocuk istismarlarıdır. Çocuk okulda cinsel istismara uğruyor, kursa gönderiliyor cinsel istismara uğruyor, bir yerde çalıştırılıyor cinsel istismara uğruyor. Hükümet çocuğu cinsel istismardan koruyamıyor. En hüzünlü tarafı da yıllar içinde cinsel istismar davaları daima artıyor. Hükümet bu hususta vurdum duymazdır. Evvelden ismi cinsel istismarlara karışmış kimselerin, tekrar çocuk eğitiminde görevlendirilmeleri anlaşılamaz ve affedilemez bir vurdum duymazlıktır.
* Çocuğun cinsel istismarı için açılan dava/suç sayısı 2002 yılında 4.592 iken bu sayı 2021 yılında yaklaşık dört misli artarak 20.459’a ulaşmıştır. Şayet çocuk cinsel istismarını önlemek için hükümet gerekli önlemleri alsaydı, insanlık için yüz karası olan bu hata 4 misli artar mıydı? Mevzunun en tipik örneği, hükümete yakınlığı ile itham edilen bir öğrenci yurdundaki cinsel istismar için, ilgili bakanın ‘bir defa ile bir şey olmaz’ demesini milletimiz unutmadı.
“ÇOCUK EVLİLİKLERİ GEÇİŞTİRİLECEK BİR ŞEY DEĞİL”
Çocuk evlilikleriyle, hükümetin ilgilenmediğini vurgulayan GÜZEL Partili Kabukcuoğlu, “Çocuk hastaneye geliyor, hekimler ihbarda bulunuyor, yargıya intikal ediyor. Olayın üstü örtülüyor. Ta ki, mağdur tekrar hakkını arayınca olay gündem oluyor ve yargı gerekli adımları atıyor. 20 yıldır çocuk evliliklerinin önüne geçilemediyse, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı’nın, ‘olay siyasi değildir’ demeye hakkı yoktur. Bu da siyasetin misyonu değilse, 20 yıldır sorun çözümlenemiyorsa, siyaset kendi kendini inkar ediyor demektir. Örneğin 2021 yılında 13.139 kız çocuğunun, 770 erkek çocuğunun evlendirildiği tespit edilmiştir. Çocuk evlilikleri geçiştirilebilecek bir şey değildir. Hükümet gerekli değeri göstermelidir” dedi.
“AİLELER ÇOCUKLARININ GELECEĞİNİ YEMEKTEDİR”
Milletvekili Kabukcuoğlu, çocuk işçiliğinin değerli bir çocuk sömürüsü olduğunu söz ederek şöyle konuştu:
* 2019 yılında 720.000 çocuğun çalıştırıldığı tespit edilmiştir. Minimum fiyatın 8.500 TL olduğu ülkemizde, aileler yoksulluk içindedir. Aileler geçinememektedir. Çocukların çalıştırılarak, aileye 3 kuruş katkı sağlanması peşindedir. Çocuğuna gelecek sağlayamayan aileler, çocuklarının geleceğini yemektedir. AKP hükümeti aslında gelecekten yeme konusunda ustadır. Yol yapılır borcu çocuklara bırakılır, köprü yapılır borcu çocuklara bırakılır, tüp geçit yapılır borcu çocuklara bırakılır.
* Vatandaş hasta olur hastaneye yatar, borcunu çocuklarına bırakır. Çocuk olur, onun geleceğini hazırlamak yerine çocuğun geleceğinden çalar, onu çalıştırır. Hükümete soruyorum, 720.000 günahsız yavrunun getireceği beş kuruşa mı kaldınız? Ülkelerin, en büyük yatırımları evlatlarına, çocuklarınadır. Klasik manada ‘çocukların ilkokul 1. sınıftan üniversiteyi bitirmesi’ artık eksik bir eğitimdir. Okul öncesi eğitimin yüksek tahsilden daha değerli olduğu tez edilmektedir.
* Bizim 2021-2022 yılında 17 yaş ve altı öğrenci sayımız 16.824.691 olup, 2022 yılında 1.208.892 çocuk okumadan yoksundur. Burada yoksun edilen yalnız çocuklar değil, gelecekteki varlığının yüzde 7’si kadarı eksilecek olan ülkedir. Bu büyük bir sayıdır. Bir ülke yılda yüzde 7 büyüyünce, bu büyüme sayısı rekor sayılıyor.
“AKP HÜKÜMETİ ANAYASAL CÜRÜM İŞLİYOR”
Anayasamızın 41 inci hususunun, ‘Devlet, ailenin huzur ve refahı ile bilhassa ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli önlemleri alır, her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma hakkına sahiptir, Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları gözetici önlemleri alır’ kararının amir olduğunu belirten Milletvekili Kabukcuoğlu, bu amir kararın gereğini yerine getirmeyen AKP hükümetinin anayasal kabahat işlediğini söyledi.
Kabukcuoğlu, “Devletin çocukları müdafaa, onları itimat altına alma misyonunda aksamalar vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin 18 yaşın altındaki vatandaşları için yeni bir müdafaa denetim etme düzeneğine muhtaçlığı vardır. Bahsin tarafları bir tahlil aramalıdır. Aslında 1960 yılında çıkan sıhhatte sosyalizasyon sistemi, uygun bir programı ortaya koymuştu. AKP hükümetinin dört elle sağlıktan sağlayacağı kara yönelmiş, sıhhati metalaştırmış, toplumsal yanını ihmal etmiştir. Sıhhat bakanlığının hususla ilgili çalışmalarından bahsedilmektedir. Sağlık bakanlığı çatısı altında önceden yapılan ‘ev halkı tespiti’ programı geliştirilmeli, gruplara psikolog ve/veya sosyologlar konulmalı, cumhuriyet geleceğine sahip çıkmalıdır” tabirlerini kullandı.